NESLİ'NİN KONULARI

14 Ocak 2014 Salı

Annapolis


1-annapolis1

Annapolis için fotoğraflar yetmez size bir de yukarıdaki kartı hazırladım... Tam da böyle şeker gibi bir kasaba.... Kasaba dediğime bakmayın meğer Maryland eyaletinin başkentiymiş. Ben de yazı için Annapolis'i araştırırken gördüm. Yoksa ne başkenti, kent havası bile yok.... Şirin, sevimli bir sahil kasabası... Üstüne bir fanus geçirseniz müzikli camdan kürelerin içine girmişsiniz gibi olur :)

1-IMG_2023


Washington'dan yola çıktığımızda havadaki bulutlardan belliydi aslında nasıl bir yere gittiğimiz.  Filmlerde, birden başka bir boyuta geçersiniz ya onun gibiydi. Bulutlarla gittikçe yakınlaşmaya başladık sanki yolculuğumuz  esnasında.


1-IMG_2027

1-IMG_2030

Annapolis programımız  Boston'da karşılaştığımız Sevgili Nejat Olgaç Hoca'nın sayesinde oldu. Baltimore'a neden gittiğimize anlam veremeyen Nejat Hoca, gitmişken bari Annapolis'e  gidin diye öneride bulundu bize.  Annapolis'ten her  bahsedişimizde anarız Nejat Hoca'yı. Baltimore gezimize bir anlam kattı gerçekten...


1-IMG_2032

Arabayı park edip kasabanın sokaklarında yürümeye başladığımızda büyülenmeye de başladık yavaş yavaş. Renk renk dükkanlar yolun ne tarafından yürüyeceğimizi şaşırttı bize.

1-IMG_2034
1-IMG_2040

Kasabanın evlerine bayıldık... Arabayı bıraktığımız yerden biraz ilerlediğimizde kasabanın meydanına ulaştık. Kilise Meydanı ve  Eyalet Meydanından oluşan noktadan aşağı doğru denize inen sokaklar bulunuyor. Bu sokaklar genellikle evlerle dolu; ancak kilise meydanından yat limanına doğru inerken Main Street'ten aşağı inerseniz dükkanlar, cafeler, restoranlar, hediyelik eşya satan mağazalar bulabilirsiniz. Hareketli, renkli bir sokak...

1-Tam ekran yakalama 06.01.2014 214349

Maps Google'dan bakabilirsiniz Annapolis'e... Ortada gördüğünüz iki daire Kilise Meydanı ve  Eyalet Meydanına ait...

1-IMG_2043

Bu da bir sokak çiçekçisi...


1-IMG_2045
Kilise Meydanı
1-IMG_2047
Burası deniz kenarından çekilmiş bir fotoğraf...
1-IMG_2049
 Kiremit renkli binalar sıcaklığı arttırıyor...
1-IMG_2050


1-IMG_2052
Limandan Main Street'e bakış
1-IMG_2054
Soldaki cadde Main Street, paralel yolda da yine cafe ve dükkanlar sıralanıyor...
1-IMG_2059

Arkada yükselen Maryland Eyalet Binası... Dolaştığınız yerlerden bu binayı görebiliyorsunuz bu da şehrin algılanmasını kolaylaştırıyor. Kaybolma ihtimaliniz yok...


1-IMG_2061

Sokaklar tertemiz, pırıl pırıl... Belli ki bir program çerçevesinde bütün binalar yenileniyor, onarılıyor ve şehir mobilyaları, peyzajı ve binaları ile bir bütün oluşturuyor...

1-IMG_2062

Sokaklarda geçen yüzyıldan kalmış gibi görünen bu kadını gördüğünüzde şaşırmıyorsunuz, çünkü mekana uymayan aslında sizsiniz...


1-annapolisdoor1


Kapıları da evleri kadar renkli ve güzeldi Annapolis'in... Her detay ince ince düşünülmüş, işlenmiş. Bu olmamış, şu da olsaymış demiyorsunuz... Herşey planlı ve düzenli ama yanlış anlaşılmasın Maryland bir  stüdyo şehir değil... Yapay durmuyor hiçbir şey. Sadece mevcut zamandan ve  mekandan bağımsızsınız orada. Ada yerleşimlerine özel olan rahatlık, huzur ve yavaşlık var şehirde..
.

1-IMG_2064
1-IMG_2070

1-IMG_2071

Binanın kaplamasına bayıldım. Evlerde sürekli bir bakım onarım var... Hepsi bakımlı evlerin. Tarihi olmayan bir ülke gözüyle baktığımız Amerika yakın gelecekte bizden çok daha fazla tarihi bir geçmişe sahip olacak. Biz elimizdeki tüm değerleri kaybediyoruz, onlar yakın geçmişlerine bile gözleri gibi bakıyorlar ve onları özenle ileriye taşıyorlar...

1-IMG_2072
Bu evlerin de dış kaplamasını çok beğendim.

1-IMG_2074

1-IMG_2077
Binaların her biri birbirinden farklı... Sokakları dolaşırken mekan tekrarı yaşamıyorsunuz.
1-IMG_2079


Bazı binaların içini gezebiliyorsunuz. İçeride insanlar yaşamaya devam ediyorlar ama müze olarak da evlerini açıyorlar. Biz gittiğimizde saatler uygun olmadığı için gezemedik...



1-IMG_2082
Demir'in hayalindeki evler...
1-IMG_2083
Burası da benim hayalimdeki mekan...Kitabını- kahveni al, saatlerce otur burada...
Hiç sıkılmaz insan...
1-IMG_2088
Bir başka ahşap kaplama bina...

1-IMG_2087
Yakından bakana kadar anlamadım parça parça ahşaplardan oluştuğunu...
1-IMG_2095
Amerika'da yollarda en beğendiğim araç bu 4*4'ler oldu... Kırmızı olmasının etkisi büyük tabii
1-IMG_2097


1-IMG_2103
Burası da tam köşede kalan bir pastacı...Herşey rengarenk...

1-IMG_2105


1-IMG_2106
Burası bir  hırdavatçı... Bahçe malzemeleri satıyor. Bizim hırdavatçılardan BİRAZ farklı :)

1-IMG_2107



1-IMG_2108
Buz pistine bayıldım...

1-IMG_2109
Yat limanından şehrin görünümü

1-IMG_2111


1-IMG_2112
Yat limanı..

1-IMG_2114

1-IMG_2115


1-IMG_2117

1-IMG_2118


1-IMG_2119


1-IMG_2121
Bulutlar bütün gün bizimleydi...

1-IMG_2124


1-IMG_2132


1-IMG_2133


1-IMG_2134


1-IMG_2135


1-IMG_2139


1-IMG_2142


1-IMG_2148


1-IMG_2150


1-IMG_2155


1-IMG_21581-IMG_2167

Genelde kırmızısını görmeye alışkın olduğumuz yangın söndürme  vanaları burada yeşil- sarı

1-IMG_2128
Burası çeşitli şekillerde karameller satan bir dükkan...

1-IMG_2127
İlk olarak limandan yukarı doğru çıkarken önünden geçtik, görünüşleri de kokusu da çıkmadı aklımızdan...
Ancak karnımız aç olduğu için tatlıyı sonraya bırakalım dedik ...

1-IMG_2126

Annapolis'te amacımız buranın meşhur Crapcake'ini yemekti. Ancak, Crapcake yemek için bulduğumuz yer sadece öğle saatlerinde ve akşam yemek saatinde açtığını söyleyince moralimiz bozuk bir şekilde sahilde bulduğumuz bir yere oturduk... Sever miydik bilmiyorum çünkü yoruma açık bir lezzet anladığım kadarıyla, yine de bir gün denemek isterim.
1-IMG_2131
Yemekten sonra soluğu karamelcide aldık. Seçmekte zorlandık elbette, hepsi birbirinden güzel görünüyordu ve kokuyordu...
Karamelin kokusu bütün caddeyi sarıyor...

1-IMG_2129

1-IMG_2170


1-IMG_2171


1-IMG_2173
Bu da karamelcinin dondurması... Demir bayıldı tabii.

1-IMG_2176


1-IMG_2178


1-IMG_2179
Gözünüzde birşeyi çok büyütünce beğenmeniz zorlaşıyor elbette. Biz de hayalimizdeki tadı bulamadık. Güzeldi ama koku ve görünüm çok daha muhteşem bir tat beklentisine yol açıyor...

1-IMG_2180


1-IMG_2184
Özellikle marshmallowlu olan çok boş geldi...

1-IMG_2187


Annapolis'le beraber Amerika gezi notlarımı bitirdim...
Dilerim bir gün bir başka yerini yazma (tabi ki önce gezme) fırsatını da bulurum...

Sevgiler...





Hiç yorum yok: